İslami Direniş Hareketi Hamas, savaşın sona ermesi ve işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi için ABD Başkanı Donald Trump’ın önerisinde belirtildiği gibi Siyonist esirleri ve esirlerden ölenlerin cesetlerini esir değişimi için uygun koşulların oluşmasıyla birlikte teslim etmeyi kabul ettiğini duyurdu.
Hamas, dün akşam yayınladığı bildiride hareketin cevabını yönetim kurumlarıyla, Filistinli diğer gruplarla, arabulucularla ve dost ülkelerle yapılan istişarelerin sonunda verdiğini, arabulucular vasıtasıyla ayrıntıları müzakere etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Trump'ın Gazze Planı
Beyaz Saray, Trump'ın 20 maddeden oluşan "Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Plan" adlı önerisini açıklamıştı.
Trump, Beyaz Saray'da kabul ettiği Siyonist başkan Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, planın taraflarca kabul edilmesi halinde "savaşın" derhal sona ereceğini, İsrail'in Gazze'den kademeli olarak geri çekileceğini, Gazze'de Hamas'ın rolünün olmadığı yeni bir sürecin başlayacağını ve tüm esirlerin serbest kalacağını ileri sürmüştü.
Netanyahu da planın "savaş hedeflerini gerçekleştirdiğini" belirterek, destek açıklaması yapmıştı.
Planda, İsrail'in, naaşı verilecek her Siyonist esir karşılığında 15 Gazzelinin cenazesini bırakacağı kaydedildi.
"Tüm esirler iade edildikten sonra, barış içinde bir arada yaşamayı ve silahlarını bırakmayı taahhüt eden Hamas üyelerine af tanınacak." maddesinin yer aldığı planda, Gazze'den ayrılmak isteyen Hamas üyelerine, onları kabul eden ülkelere güvenli geçiş imkanı sağlanacağı belirtildi.
Planda, anlaşmanın kabul edilmesi halinde Gazze Şeridi'ne "derhal yardım gönderileceği" vadedilerek, yardım miktarlarının en az 19 Ocak 2025 tarihli insani yardımla ilgili anlaşmada yer alanlarla tutarlı olacağı vurgulandı.
Su, elektrik ve kanalizasyon altyapısının yanı sıra hastane ve fırınların onarılması, molozların kaldırılması ve yolların açılması için gerekli ekipmanların getirilmesi gibi konuların insani yardıma dahil olduğu belirtildi.
Planda, Gazze Şeridi'ne yardım girişinin, Birleşmiş Milletler (BM) ve ona bağlı kuruluşların yanı sıra Kızılay ve her iki tarafla hiçbir şekilde bağlantısı olmayan diğer uluslararası kuruluşlar aracılığıyla, her iki tarafın müdahalesi olmaksızın gerçekleşeceği öngörüldü.
Hamas'ın Trump'ın planına verdiği yanıt neden akıllıca olarak değerlendiriliyor?
Siyonist düşmanın Gazze'ye karşı yürüttüğü soykırım savaşını durdurmak için çalışmalarını sürdüren Hamas, başlıca şartlarından geri adım atmadan Trump’ın planına akıllıca bir yanıt vermiştir.
Bazı yorumcular Hamas'ın Siyonist rejimin çıkarlarıyla uyumlu olan Trump planınıa verdiği yanıtı teslimiyet ve boyun eğme olarak değerlendirebilir; Ancak gerçek şu ki Hamas'ın yanıtı, Trump planından temelde birkaç farklılığa sahiptir:
- Planın ayrıntılarının görüşülmesi gerekliliğine vurgu: Trump planında Hamas’la yapılacak müzakerelerin ayrıntılarına yer verilmiyor ve ortaya atılan ayrıntılarda Hamas'ın hiçbir şekilde dahil olmaması gereken konular var. Ancak Hamas hareketin Gazze'nin geleceği ve Filistinlilerin haklarıyla ilgili konularda sorumlu bir şekilde yer alacağını, Hamas'ın bir Filistin ulusal kurtuluş hareketi olduğunu ve Trump planında bahsi geçen "terörizm" kavramının bu hareket için bir anlam ifade etmediğini vurguladı.
- Gazze yönetimini “bağımsız teknokratlardan oluşan, ulusal mutabakata dayalı bir Filistin otoritesine devretme” vurgusu: Trump’ın planı, uluslararası yönetime ve hatta Gazze üzerinde uluslararası vesayete atıfta bulunuyor ve Gazze yönetiminin yürütme kurulunda Filistinlilerin varlığına dair hiçbir söz edilmiyor, ancak Hamas bunun önemine vurgu yapıyor.
- Gazze'nin geleceği için Arap ve İslam desteğine güvenilmesi vurgusu: Trump’ın planı, bazı Arap ülkeleriyle istişarelerle sınırlıydı, ancak Hamas, Gazze'nin geleceği için Arap ve İslam desteğine vurgu yapıyor.
- Filistin ulusal çerçevesine vurgu: Hamas, Filistinlilerin doğal haklarının, Filistin ulusal çerçevesi içinde incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
-Uluslararası hukuk ve kararlara vurgu: Hamas, Filistin'in geleceği için "uluslararası hukuk ve kararlar" terimini oldukça akıllıca ve ihtiyatlı bir şekilde kullanmıştır. Çünkü Trump’ın planının birçok hükmünün uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve bu nedenle bu planı uluslararası hukuk çerçevesinde uygulamanın mümkün olmadığını bilmektedir. Bu yüzden Hamas, gelecekteki müzakerelerde imtiyaz almak için uluslararası hukuk ve kararlara atıfta bulunabilir.
-Hamas'ın devam eden rolüne vurgu: Trump’ın planının çeşitli maddeleri direnişin ortadan kaldırılmasına, Hamas yetkililerinin ve üyelerinin Gazze dışına sürülmesine ve silahsızlandırılmasına atıfta bulunmaktadır. Ancak Hamas, bu plana verdiği yanıtta, bu hareketin Filistin ulusal çerçevesine sorumlu bir şekilde katılması gerektiğini vurgulamıştır.
- Filistinlilerin silahlarının elinde kalmasına vurgu: Trump planı, direnişin ve Filistin halkının tamamen silahsızlandırılmasını ve Gazze'nin silahsızlandırılmasını öngörürken, Hamas ise silahını gelecekteki Filistin hükümetine teslim edeceğini vurguluyor; Bu da Filistinlilerin silahlarının elinde kalacağı anlamına geliyor.
Bu nedenle gözlemciler, Hamas'ın verdiği cevabın Trump planına boyun eğme anlamına gelmediğine ve müzakerelerin başlayıp başlamayacağını görmek için gelecekteki gelişmeleri beklememiz gerektiğine inanıyor. Ayrıca, Trump'ın iddialarının aksine, Gazze'de ateşkes ve esir değişimi için kesin bir tarih belirlemek mümkün değil.
yorumunuz